Yüzümüz pek çok sebepten dolayı yaşlanır. Genetiğimiz önemli bir rol oynar, yerçekimi yüzdeki yumuşak dokuları aşağı çeker. Zamanla yanaklar sarkmaya başlar, burun kenarlarımızdan dudak yanlarına uzanan kıvrım derinleşmeye başlar. Çene ovalimiz ve çene ucumuz keskin ve net görüntüsünü kaybetmeye başlar. Yaşlanma arttıkça yüzdeki yağ doku azalır ve aşağı doğru yer değiştirir, deri ise elastikliğini kaybeder böylece yüzümüzdeki özellikleri kaybetmeye başlarız. Yoğun ultraviole ışına (güneş, solaryum gibi) maruz kalmakta yaşlanmada diğer önemli etkendir. Yoğun güneş hasarı sonrası erken deri yaşlanması meydana gelir. Bu kişiler çok erken örneğin kırklı yaşlar veya daha erken dönemde yüz germe işlemlerini arar duruma gelirler genellikle.
Yüz germe ilk 60 sene önce tanımlandığında yüz daha düz gergin ve konturların yani boyun, çene kavsinin tekrar belirlenmesi böylelikle daha canlı ve daha genç bir görünüm kazanılacağı düşünülüyordu.
Yıllar süren araştırmalar ve yaşlanmanın daha iyi anlaşılması, yüzdeki bazı anatomik yapıların belirlenmesi ve teknik detayların anlaşılması ile daha genç ve uyumlu bir yüz elde etmeyi kolaylaştırdı.
Bununla beraber cerrahi ve anestezi tekniklerindeki ilerlemelerle yüz germe daha güvenli, rahat ve sonuçları tatmin edici bir hal almıştır.
Bilinmesi gereken diğer bir nokta da yüz germe işlemi görünümünüzü tazeler ancak özellikle ağız çevrenizdeki gibi kalıcı çizgileri ek işlemler dermabrazyon, lazer, kimyasal soyma (peeling ) ile yok edilir.
Yüz germe için görüşme
Yüz germe doktorunuz ile görüşürken istediğiniz şeyleri ve şimdi hissettiklerinizi açıklama fırsatınız olur. Operasyondan beklentileriniz, yapılmasını istediğiniz kişisel istekleri belirtmeniz uygun olur. Kendinizi en iyi durumda gördüğünüz yaştaki resminizi yanınızda getirmenizde mantıklıdır. Bu arada doktorunuz sizin ayrıntılı tıbbi özgeçmişini alır ve size sorular sorar. Bu görüşmede bilgilendikçe siz bazı şeylerin farkına varmaya başlarsınız.
Yüzdeki simetrideki bazı farklılıkları öğrenirsiniz. Bunları büyük bir olasılıkla daha önce fark etmemişsinizdir.
Yine bu görüşmede yüz derinizi ayna karşısında yukarı kaldırıp operasyon sonrası beklentiniz değerlendirilir.
Ayrıca saç, alın, kaş, göz kapaklarınız ve boyun yine ayna karşısında değerlendirilir. Beklentileriniz ve olması gerekenler beraberce değerlendirilir.
İz açısından olacaklar size açıklanır. İzleri nerelere gizlediğimiz ve ayrıntılar belirtilir.
Doktorunuz ayrıca genel sonuçlar ve operasyonun modifikasyonlarından bahseder. Kuşkusuz kişiye elbise dikmek gibi bireysel olarak size özel nelerin olması gerektiği de açıklanır. Hangi tür yüz germe ve tekniğe uygunsanız bunlar belirtilir.
Yüz germe operasyonu sırasında aynı anda yapılabilen göz kapağı estetikleri, alın germe, yüze yağ transferi (lipofilling), boyun germe, çene büyütme (çene kontur bozukluğu varsa), orta yüz germe (elmacık kemiklerini belirgin hale getirir ve alt göz kapağını germek için bir prosedür) daha genç bir görünüm kazandırır. Unutmamak gerekir ki yüz gençleştirme 3 boyutlu bir iyileştirme gerektirir.
Yüz germe operasyonundan ne beklenmeli?
Operasyondan önce bazı tavsiyelerde bulunuruz hastalarımıza. Örneğin saçınıza perma veya boya yapıldığı durumlarda bunların hemen operasyon öncesinde yapılması gerektiği gibi. Pek çok yüz germe işleminde genel anestezi uygulanır ve bir gece hastanede kalmak daha uygundur. Daha mini yüz germe işlemlerinde ise lokal anestezi ve sedasyon (sakinleştirme) uygulanabilir. Hastanede kalmak çoğu kez gerekmez.
Sizi konforlu bir şekilde uyuturken doktorunuz saç içinde gizli kalacak şekilde şakak (temporal) bölgeden insizyona başlar. İnsizyon kulağın üstünden aşağı bölüme dek kulak kıvrımına uygun olarak ve ortasındaki kıkırdağın (tragus) arkasından yapılır. Sonra insizyon kulak memesini dönerek bir kavisle saç içine döner. Bazen ikinci bir insizyon çene altından görünmeyecek yerden yapılır. Bu iki insizyonu kullanarak her iki yüz derin dokuları remodele edilir yani yukarı çekilerek sabitlenir ve derinin gergin bir şekilde yapışması sağlanır. Sonra insizyonlar iz bırakmayacak dikişler kullanarak sütüre edilir, saç çindeki insizyonlar için metal klipsler (stapler) kullanılır.
Kulak arkasından küçük drenler yerleştirilir ki bunlar sayesinde hematom riskinden korunmuş olunur dolayısıyla morarma ve şişme çok az olmaktadır. İşe ve sosyal hayata dönme hızlı olmaktadır bu yüzden. Bu drenler birkaç gün sonra çekilir. Hafif bir bandaj yüze operasyonun sonunda uygulanır.
Yüz germe sonrası iyileşme
Bandajlar operasyon ertesi sabah açılır. Saçınızın yıkanmasına izin verilir ve hastaneden ayrılabilirsiniz.
Post-operative instuctions facelift (rhytidectomy)
Eve geldiğinizde bazı önemli şeylere dikkat etmelisiniz.
Operasyon sonrası kanama olmaması için ilk beş gün aşırı aktivasyonda bulunulmaz.
Aspirin alımından kaçınmak gerekir. Hafif ağrılar için parasetamol grubu tercih edilir.
Kibarca saçınızı hafif etkili şampuanlarla yıkayabilirsiniz. Sütür hattına fazla temas etmemeye dikkat edilmelidir. Bu paragrafın altında operasyon sonrası bakım hakkında bilgiyi bulacaksınız.
Doktorunuz siz hastaneden ayrılmadan operasyon sonrası bakım konusunda ayrıntılı bilgiyi zaten size verecektir.
Ayrıca iyileşme sürecinizde:
Dikişleriniz (sütürler) operasyon sonrası 5-7. günlerde alınacaktır.
İzler önce kızarık görünecek ama ilerleyen günlerde solmaya başlayacaktır. Kısa bir süre sonra derinizin rengi ve dokusu normalleşecektir. Yüz germe operasyonlarından sonra biraz şişlik ve morarma hatta uyuşukluk olması normaldir. Bunlar geçici durumlar olup en geç iki hafta da geçer. Morarma ve ödem için Lasonil pomad, Hirudoid jel gibi ürünler son derece etkilidir.
Bunları kullanmaları için hastalarımıza vermekteyiz.
Komplikasyonlar çok nadir olur.
Enfeksiyon olabilir. Antibiyotikle kolayca tedavi edilir.
Hematom (deri altında kan toplanması)
Yara yerinde geç iyileşme. Diyabetik veya sigara içenlerde olabilir. Kolaylıkla iyileşir.
Yüz sinirlerinde hasar. Son derece nadir olur. Ciddi sinir hasarları bile tedavi ile tam iyileşir.
Bir saatten uzun süren her operasyonda olabilecek olan alt ekstremitede (bacaklar) tromboz riski. Erken hareket ve tedavi ile kolaylıkla önüne geçilir.